
Fotoğraf: Burak Akay/AA
Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Burçin Erdoğu’nun liderlik ettiği ekibin höyükte gerçekleştirdiği kazı çalışmaları, ülkemizin en batısında eski dönemlere ışık tutuyor. Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre yapıların tarihlendirmesi yaklaşık 8.800 yıl öncesine (MÖ 6.800 civarı) dayanıyor. Bu keşif, Ege adalarında ilk kez rastlanan bir tarıma dayalı yerleşim mimarisine işaret ediyor.
Fotoğraf: Burak Akay/AA
Yuvarlak planlı, çökük tabanlı bu evler yaklaşık 4–6 metre çapındaydı ve taş temel üzerine saz veya çubuklarla örülen duvarlar tuğla gibi çamurla sıvanarak yapılmıştı. Bu yapı formu, iç mekanın yalıtımını güçlendiriyor ve olası fırtınalardan korunmayı kolaylaştırıyordu. Sahanın bitki kalıntıları arasında buğday, arpa ve bezelye tespit edilirken; hayvan kemikleri koyun, keçi, sığır ve domuz gibi evcil türlere işaret ediyor. Bu bulgular, yerleşimin karma tarım ve hayvancılığa dayalı olduğunu gösteriyor.
Fotoğraf: Burak Akay/AA
Girit uzun yıllar Ege adalarında bilinen en eski tarıma dayalı yerleşim olarak kabul ediliyordu. Fakat bu çalışmayla Türkiye’nin kuzeyinde de eşzamanlı var olan bir tarım topluluğunun izine rastlanmış oldu. Akademisyen Erkan Gürçal’ın belirttiğine göre, başlangıçta yaklaşık dokuz-on hane ile sınırlı olan yerleşim, MÖ 5800’e kadar genişlemiş; MÖ 5300 civarında ise mimari plan ve yerleşim şekli radikal dönüşümler geçirmiş.
Fotoğraf: Burak Akay/AA
Bu keşif, sadece Gökçeada’nın değil, tüm Ege Adaları ve Neolitik arkeoloji alanının pusulasını yeniden yazıyor. Uğurlu yerleşimi, tarım-yapı-ticaret üçgeninde kuzey Ege için ilk somut kanıtı sunmuş oluyor.