La Nacion'un spor editörü Daniel Arcucci, Associated Press'e efsane futbolcu için şunları söylemişti: “Maradona hakkındaki iyi ve kötü her şey abartılıyor. Oyuncu olarak o bir numaraydı. Kariyeri çok başarılı olabilir ama özel hayatında tüm kuralları çiğnedi. " Diego Maradona, peşini bırakmayan gazetecilerin araba camlarını kırmasına gerekçe olarak ünlü golüne gönderme yaparak, "Aklımın eliyle yaptım" ifadelerini kullanmıştı.
Maradona'nın kariyeri boyunca resmi makamlarla arası hiç iyi olmadı. Karakteri otoriterlere karşı geldiği için başı dertten kurtulmadı.
Barcelona’da oynamak için Avrupa'ya geldiği andan itibaren, kendini beğenmişliği ve kavgalarda geri adım atmayı reddetmesi, kulübün yönetimiyle de çatışmasına neden oldu.
Diego'nun düzenli olarak kokain kullanmaya başlamasıyla, sorunlar daha problemli bir hal almaya başladı.
Barcelona 1983-1984 Copa del Rey Finalini kaybettikten sonra kulüpteki görev süresi utançla sona erdi.
Maçın son düdüğü çaldıktan sonra, Maradona neredeyse tüm Athletic Bilboa takımıyla bir sokak kavgasının ana kahramanıydı. Olayın görüntülerinde, 70'li yılların kung-fu filminde bir dövüş sanatları uzmanı gibi sayısız rakip oyuncuya uçan tekmeler fırlattığı görülüyor.
Maradona, bu kavga nedeniyle uzun bir yasak aldı ve bu yasağın bitmesini beklemek yerine İspanyol futbolunu bırakmayı tercih etti. Böylece Napoli'ye sürpriz transferini kolaylaştırmış oldu.
Maradona’nın İtalya’daki Hayatı
İtalyan kulübünde Maradona, sahada bir tanrı olmasına rağmen gerçek hayatta bir insan olarak kaldığını keşfetti. Çocukluk aşkı Claudia Villafane (daha sonra boşanacağı) ile evliliği bozulmaya başladı, kokain bağımlılığı kontrolden çıkmaya başladı ve kulüp yöneticilerinden uyarılar gelmeye başladı.
Napoliten mafyası The Camorra ile yakın bağları olduğu söylentileri onun peşini bırakmadı ve bu süre zarfında gayri meşru bir çocuğu oldu. Diego Jr.’ın daha sonra kendi oğlu olduğunu kabul etti.
İtalya'daki nafaka ödemeleri ve o günlerde vergi kaçırma olayları, on yıllar boyunca çözülemeyen bir sorun olarak kaldı.
Napoli'de geçirdiği sürenin sonuna doğru, Maradona'nın performansı uyuşturucu sorunları ve kilo alması nedeniyle kötüye gitti. Sonunda, 1991'de bir uyuşturucu testinde yakalandı ve 15 aylık bir yasakla İtalyan ligindeki günlerini sona erdirdi.
Napoli ile sözleşmesini tamamlamak için asla geri dönmedi, ancak eskisinden biraz daha az kötü performansla da olsa futbol kariyerine devam etti.
Bu arada evinin dışındaki gazetecilere havalı tüfek ateşlemekten suçlu bulunmasına rağmen, Arjantin takımını 1994 Dünya Kupası'nı kazanmasını yardımcı olabilecek kadar iyiydi.
Bu turnuva, Maradona için uluslararası düzeyde çıkacağı son turnuva olacaktı, ancak yine doping testinde yakalandı ve derhal Dünya Kupası'ndan ayrılmak zorunda bırakıldı.
İlk turda Yunanistan'a karşı oynanan bir maçta mükemmel bir gol attıktan sonra, sevinçle çığlık atarak bir TV kamerasına doğru koştuğu görüntülerle dünya çapında ünlü oldu. Görüntü Arjantin'de ikonik bir görüntü haline geldi.
Arjantin’de birçok kişi için Maradona halkın kahramanı olmasına rağmen birçok kez hayranlarının büyük bir kısmını hayal kırıklığına uğrattı.
Arjantin, büyük yıldızının turnuvadan atılmasından sonra daha fazla tutunamadı ve kısa süre sonra turnuvadan çıktı.
